İBB'de Kamu Zararına Dava Açıldı: Ekrem İmamoğlu'nun Soruşturma Talepleri Cevapsız Kaldı
İBB'de Kamu Zararına Dava Açıldı: Ekrem İmamoğlu'nun Soruşturma Talepleri Cevapsız Kaldı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gizli tanıkların ifadeleriyle tutuklanmasına ilişkin tartışmalar sürerken; İBB Teftiş Kurulu'nun 2019’dan önceki döneme ait kamu zararlarıyla ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. İBB, kamu zararında sorumluluğu olduğunu düşündüğü dönemin yöneticileriyle ilgili hem idari hem de adli soruşturma yapılmasını istedi. Ancak İstanbul Valiliği, bu talebe yanıt vermedi.
Kamu Zararının Tespiti
İBB Teftiş Kurulu, 2019 yılından önceki dönemde yapılan “Çekmeköy Rahmi Demir Mesire Alanı” ve “Pendik Yaşam Korusu” işlerinde yaklaşık 416 bin dolarlık kamu zararı tespit etti. Bu zarar, İstanbul genelindeki 39 ayrı park ve çevre düzenlemesini kapsayan projelerden kaynaklandı. İmamoğlu, bu zararın hesabını sordu ancak ilgililer hakkında soruşturma izni verilmedi.
İBB, kamu zararının tahsil edilmesi için İstanbul 35. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Dava süreci devam ederken, 25 Haziran 2024 tarihli bilirkişi raporu düzenlendi. Kamu zararının tahsil edilme süreci, mahkeme kararları doğrultusunda ilerliyor.
Soruşturma İzni Verilmedi
İmamoğlu’nun İBB Başkanı seçilmesinden sonra Teftiş Kurulu’na incelettiği işlemler arasında, İBB Yeşil Alan ve Tesisler Yapım Müdürlüğü'nün 21 Eylül 2016 tarihinde yaptığı “İstanbul Genelinde Yeni Yeşil Alanların Yapım İşi” ihalesi de bulunuyor. Bu ihale kapsamında yapılan incelemelerde, kamu zararı tespit edildi. Ancak İstanbul Valiliği, 22 Nisan 2020 tarihinde söz konusu memurlar hakkında soruşturma yapılmasına izin vermedi.
Bu durum, İBB'nin kamu zararının sorumlularını yargı önüne çıkarma çabalarını engelledi. İmamoğlu, kamu zararının tespit edilmesinin ardından gerekli adımları atmak için mücadele ediyor. Ancak yetkililerden gelen olumsuz yanıtlar, sürecin ilerlemesini zorlaştırıyor.
Sonuç ve Beklentiler
İBB'nin kamu zararına ilişkin açtığı dava, İstanbul'daki yerel yönetimlerin hesap verebilirliği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu'nun bu süreçteki kararlılığı, kamuoyunun dikkatini çekiyor. Ancak soruşturma izinlerinin verilmemesi, sürecin şeffaflığını sorgulatıyor.
Gelecek dönemde, kamu zararının tahsil edilmesi ve sorumluların yargı önüne çıkarılması için atılacak adımlar merakla bekleniyor. İBB'nin bu konudaki kararlılığı, İstanbul halkının güvenini yeniden kazanması açısından kritik bir öneme sahip.
