Öcalan'ın Tahliye İddiaları ve Siyasi Tartışmalar

Blog Image
28 Aralık'ta İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti, tahliye iddialarını gündeme getirdi. MHP ve AK Parti'den gelen açıklamalar, af konusunun gündemde olmadığını vurguladı.

Öcalan'ın Tahliye İddiaları ve Siyasi Tartışmalar

28 Aralık Cumartesi günü İmralı'da teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti, siyasi parti ziyaretlerini sürdürürken süreç Öcalan'ın tahliye iddialarını da beraberinde getirmişti. MHP'nin Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Adalet Bakanlığı bütçeleri görüşmelerinde hasta mahkumlar meselesini gündeme getirdi. Ancak Öcalan'ın durumu konuşulmadığı için dikkat çekmedi.

Feti Yıldız, 'İyileşinceye kadar infazın geri bırakılması tartışma konusu olmamalıdır' sözlerini hatırlatarak, Öcalan'ın durumunun Adli Tıp raporuna bağlı olduğunu belirtti. Yıldız, 'Öcalan'ın bundan faydalanmasının bir tane şartı vardır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda hasta olduğuna dair Adli Tıp raporu lazım. O varsa Ahmet de olur Mehmet de olur' diyerek konuyu netleştirdi.

Genel Af İddialarının Reddedilmesi

Feti Yıldız, genel af iddialarını ise 'Genel affın şartları yok Türkiye'de' diyerek reddetti. Bu açıklama, siyasi arenada tartışmalara neden oldu. MHP'nin bu konudaki duruşu, partinin genel politikalarıyla örtüşüyor.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, af konusunun gündemlerinde olmadığını belirtti. Güler, 'Bu olaylara şartlı, birbirine bağlantılı, 'O olmazsa hiçbir şey olmaz' gibi bir süreçle yaklaşmayı ben doğru bulmam' dedi. Bu açıklama, mevcut ceza infaz yasası çerçevesinde hasta mahkumların durumunu da kapsıyor.

Ceza İnfaz Düzenlemeleri Üzerine Değerlendirmeler

Güler, ceza infaz yasasında hasta, yatalak ve bakıma muhtaç mahkumların durumunun Cumhurbaşkanının yetkisi dahilinde olduğunu ifade etti. 'Adli tıp kurulu raporuna bağlandığı zaman belli hastalıklar noktasına zaten tahliye ediliyor' dedi. Bu durum, infaz düzenlemelerinin nasıl uygulanacağına dair önemli bir tartışma başlattı.

Güler, mevcut ceza infaz düzenlemesinde suç ayrımı yapmanın doğru olmadığını vurguladı. 'Siz kişinin işlediği suça bakarak infaz düzenlemesinin şeklini belirlemiyorsunuz' diyerek, terör suçlusu ile adi suçlusu arasında ayrım yapılmaması gerektiğini belirtti. Bu yaklaşım, toplumsal barışın sağlanması açısından önem taşıyor.