Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan'dan Ekonomi Değerlendirmesi

Blog Image
Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, bankacılık sektörünün geleceği ve Türkiye ekonomisi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Enflasyon, büyüme ve dış talep konularına dikkat çekti.

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan'dan Ekonomi Değerlendirmesi

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, bankacılık sektörünün geleceği ve Türkiye ekonomisi hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Merkez Bankası’nın sıkı para politikası ve makro ihtiyati tedbirlerin, enflasyonun kademeli olarak tarihsel ortalamalara yaklaşmasını sağladığını belirtti. Arslan, küresel ekonominin yön arayışında olduğu bir dönemde ‘Orta Vadeli Program’ın (OVP) Türkiye için güvenilir bir rehber olduğunu vurguladı.

Arslan, OVP çerçevesinde “para, maliye ve gelir” politikalarının uyumlu bir şekilde uygulanacağına dikkat çekti. Ekonomi politikalarındaki eşgüdüm, tüketimdeki ivme kaybına karşılık dış talebin ve yatırımların büyümeye daha fazla katkı vermesini sağladı. Bu büyüme kompozisyonu arzu edilen bir bileşim ve büyümenin kalitesinin arttığını açıkça gösteriyor.

Büyümenin Kalitesi Arttı

Bankacılık sektörünün, varlıklarını yeniden fiyatlama sürecini genel olarak tamamladığını belirten Arslan, “Bu sebeple, sektör için en zorunun geride kaldığını” ifade etti. Gelecek çeyreklerde faiz indirimlerinin de katkısıyla gelir büyüme momentumunun oluşabileceğini değerlendirmekteyiz. Bankaların faiz indirim süreci arifesinde, mevduatların ortalama vadesini düşürmek ve sabit faizli kredilerin toplam krediler içerisindeki payını artırmak gibi bilanço stratejileriyle uyumlu olarak 2025’te bankacılık bilanço­larının çok daha güçlendiğini göreceğimiz bir yıl bekliyoruz.

Dış talebin güçlenmesi, varlık kalitesine olumlu yansıyacaktır. Arslan, ekonomideki dengelemenin büyük oranda sağlanmasıyla birlikte iç talebin kademeli şekilde toparlanmaya başladığını belirtti. Küresel merkez bankalarının faiz indirimlerinin desteğiyle dış talebin güçlenmesi, firmaların bilançolarını iyileştirerek 2025’te sektörün varlık kalitesine olumlu yansıyabileceğini söyledi.

Varlık Kalitesinin İyileşmesi Bekleniyor

Arslan, baz senaryoda varlık kalitesinin gelecek çeyreklerde kademeli şekilde iyileşmesinin beklendiğini ifade etti. “Bankacılık sektörü, uluslararası finans sektörünün güçlü mimari yönlerine sahip. Yenilikçi, dayanıklı ve güvenli yapısıyla da ekonomimizin güçlü bir destekçisi olmaya devam edecek” dedi. Sektörün sermaye yeterlilik oranı yüzde 18 seviyesinde bulunuyor ve öz kaynakların GSYH içindeki yüzde 7’lik payı ile finansal istikrarın sürdürülmesine önemli katkı sağlıyor.

Banka olarak yılın 9 ayında aktif büyüklüğün 2,9 trilyon lira, net kârın ise yüzde 39,3 artışla 11,2 milyar liraya yükseldiğini anımsatan Arslan, rasyoların güçlü seviyesine dikkati çekerek finansal anlamda başarılı bir performans sergilediklerini vurguladı. Ticari kredileri içindeki KOBİ kredileri payının yüzde 54,8 gibi oldukça önemli bir paya sahip olduğunu dile getirdi.

Girişimcilere Sağlanan Destek

Arslan, kredili esnaf sayısının 803 bine, esnaf kredi hacminin ise 247 milyar liraya ulaştığını belirtti. Bugüne kadar 185 bin girişimciye toplamda 28 milyar liralık finansman desteği sağladıklarını vurguladı. “Kullandırdığımız tüm girişimci kredilerinin yüzde 47’si 35 yaş altı genç girişimciler tarafından kullanıldı” ifadelerini kullandı.

Bu destekler, Türkiye ekonomisinin büyümesine önemli katkılar sağlamaktadır. Girişimcilerin finansmana erişimi, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahiptir. Arslan, bankanın bu alandaki çalışmalarının devam edeceğini ve girişimcilerin desteklenmesinin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirtti.