Gıda Güvenliği ve Gençlerin Tarıma Katılımı: Geleceğin Anahtarı

Gıda Güvenliği ve Gençlerin Tarıma Katılımı: Geleceğin Anahtarı
Gıda güvenliği ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, gençlerin tarıma katılımı ile doğrudan ilişkilidir. Tarımda gençlerin rolü, geleceğin tarım politikaları için kritik bir öneme sahiptir.

Gıda Güvenliği ve Gençlerin Tarıma Katılımı: Geleceğin Anahtarı

Gıda güvenliği, iklim krizi ve artan nüfus gibi sorunlar, tarımsal üretimin geleceği için gençlerin katılımını zorunlu kılıyor. Tarımda yaş ortalaması 55’in üzerinde olan çiftçiler, gençlerin sektörden uzaklaşmasıyla birlikte gelecekte büyük bir sorunla karşı karşıya kalacak. Türkiye'de çiftçilerin yaş ortalaması 59 olarak belirlenirken, tarımda çalışanların %70’inden fazlası 45 yaş ve üzeri. Gençlerin tarımdan kaçmasının nedenleri ise çok katmanlı riskler ve sosyal statü kaygılarıdır.

Gençlerin Tarımdan Uzaklaşma Nedenleri

Gençler, tarım sektöründe artan maliyetler, düşük kâr marjları ve pazar belirsizliği gibi sorunlarla karşılaşmak istemiyor. Tarımın ‘geri kalmış bir uğraş’ olarak görülmesi, gençlerin bu alana olan ilgisini azaltıyor. Gençler, tarımın modernleşmediği sürece bir kariyer olarak değer bulmadığını düşünüyor. Bu durum, tarımda gençlerin katılımını olumsuz etkiliyor.

Tarımda kullanılan ilkel yöntemler ve yetersiz teknoloji, gençlerin bu sektöre yönelmesini engelliyor. Kırsalda geleneksel aile yapısı içinde söz hakkı alamayan gençler, büyük şehirleri tercih ediyor. Ayrıca, medya ve toplumsal baskılar, gençlerin tarımdan uzaklaşmasına neden oluyor. Tarımda mülkiyet ve finansman gibi engeller, gençlerin sektöre girişini zorlaştırıyor.

Tarımın Geleceği İçin Gençleri Cezbetmek

Tarımın geleceği için gençlerin sektöre katılımını sağlamak kritik bir öneme sahip. Tarım 5.0 çağı, gençlerin tarımla buluşmasını sağlayacak yeni fırsatlar sunuyor. Dijital tarım teknolojileri, gençleri cezbetmek için kullanılmalı. Tarım girişimciliği ve tarım teknolojileri için kuluçka merkezleri kurulması, gençlerin bu alana yönelmesini teşvik edecektir.

Tarım meslek liseleri ve tarım inovasyon merkezleri, daha nitelikli ve pratik odaklı hale getirilmelidir. Gençlere tarımın önemi ve üretimin kıymeti küçük yaşlardan itibaren aşılanmalıdır. Ayrıca, genç çiftçilere yönelik toprak bankacılığı ve ortak üretim kooperatifleri gibi sistemler geliştirilmelidir.

Medya ve Sosyal Medyanın Rolü

Başarılı genç çiftçiler ve tarım girişimcileri, medya ve sosyal medyada daha görünür olmalıdır. Dijital dünyayı kullanarak, gençlerin tarıma olan ilgisini artıracak güzel örnekler yaratılmalıdır. Tarımın sosyal prestijinin artırılması, gençlerin sektöre olan güvenini pekiştirecektir.

Tarım, sadece üretim değil; yaşam biçimi ve toplumsal liderlik alanı olarak sunulmalıdır. Genç kadınların üretime katılımı için özel fonlar ve eğitim teşvikleri sağlanmalıdır. Tarımın geleceği, kadınların katılımı olmadan sağlanamaz.

Sonuç: Geleceği Kurtarmak İçin Harekete Geçmeliyiz

Tarım, yalnızca sorunlarla değil, çözüm ve başarı ile anlatılmalıdır. Şehir tarımı ve topluluk bahçeleri gibi modeller, şehirli gençlerin tarımla buluşmasını sağlayabilir. Avrupa Birliği, gençleri tarım sektörünün taşıyıcı ana kolonu olarak görmektedir. Tarımı çekici hale getirmenin yolu, onu girişimcilik ve çevresel farkındalık ile entegre bir yaşam biçimi olarak sunmaktan geçiyor.

Geleceği kurtarmak için tarımı gençleştirmek zorundayız. Bugünden harekete geçmezsek, sadece tarımı değil, kendi geleceğimizi de kaybetmiş olacağız. Tarımsal üretim, artık sadece bir geçim meselesi değil; gezegenin geleceğiyle doğrudan ilgili bir varoluş meselesidir.